Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları Konseyi'nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:
"İslam dünyasının siz kıymetli temsilcileriyle İstanbul’da bir araya gelmekten büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. İki gün boyunca gerçekleştireceğiniz istişarelerin ve kararların İslam ümmeti ve insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Son iki yıldır İsrail’in katliam politikalarıyla giderek daha fazla yüzleşiyoruz. Batılı güçlerin koşulsuz desteğini arkasına alan İsrail, bölgemizi istikrarsızlığa sürüklemeye devam ediyor. Önce Gazze ve Batı Şeria’ya saldırdılar. Tüm dünyanın gözleri önünde Gazze’yi devasa bir enkaza çevirdiler. Sağlık tesislerini, okulları, camileri ve kiliseleri bombaladılar.
Sadece bir çuval un almak, bir tas çorba, bir kuru ekmek alabilmek için yardım sırası bekleyen insanları hunharca katlettiler. Gazze’de yaşayan iki milyon kardeşimiz Nazilerin kamplarını bile geride bırakan kötü şartlarda tam 21 aydır hayatta kalma mücadelesi veriyor. Gazze’yle birlikte İsrail Lübnan’ı, Yemen’i ve Suriye’yi de hedef aldı. Hava bombardımanlarının yanı sıra Suriye’deki çeşitli grupları yönetime karşı kışkırtarak orada da kargaşa çıkartmaya çalıştı.
Şimdi de İsrail’in devlet terörüne 13 Haziran’dan bu yana komşumuz İran muhatap oluyor. Bütün bu saldırılarıyla Netanyahu hükümeti bölgesel barışın önündeki en büyük engel olduğunu bir kez daha ispat etmiştir. İsrail’in İran’a gerçekleştirdiği saldırıları en güçlü şekilde telin ediyorum. İran halkının bu günleri de atlatacağından hiçbir şüphe duymuyoruz.
İsrail’in Gazze, Lübnan, Yemen, Suriye ve son olarak İran’a gerçekleştirdiği saldırıların tanım ve tarifi haydutluktur. İran’ın İsrail’in bu devlet terörlüğü karşısında nefsi müdafaa çerçevesinde halkını savunmak adına aldığı tedbirler gayet doğal, meşru ve hukukidir.
Saldırıların, İran’ın nükleer programıyla ilgili müzakerelerinin yoğunlaştığı bir dönemde vukuu bulması elbette manidardır. Nükleer çalışmalarında hiçbir denetime tabii olmayan şeffaflık noktasında kimseyi umursamayan İsrail’in nükleer silahların yayılmasının önlenmesi anlaşmasına taraf, başkalarına söz söylemesi büyük bir riyakarlıktır.
Biz, Netanyahu’nun ne yapmak istediğinin gayet bilincindeyiz. Bölgeyi ateşe, çatışmaya atarak güvenliklerini tesis edeceklerini zannedenler ham bir hayalin peşinden gitmektedir. Evdeki hesabından çarşıya uymadığını onlar da yavaş yavaş görecektir. İsrail’in kanlı elleriyle bölgemizde düzen kuracağını iddia etmesi, bu ülkeyi yönetenlerin nasıl bir körlük içerisinde olduklarını ortaya koyuyor.
Türkiye olarak, bölgemizde sınırlarının kanla çizilecek yeni bir Skykes – Picot’a izin vermeyeceğimizi vurguluyorum. Bir kez daha çözümün diplomasiden geçtiğini vurguluyor, üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazır olduğumuzu ifade ediyorum.
Suriye’nin toprak bütünlüğü ve milli birliğinin korunmasıyla kalıcı istikrara kavuşması için hepimizin yani tüm İslam aleminin desteğine ihtiyacı var. Bu konuda teşkilat üyesi tüm ülkelerin Suriye’ye gereken katkıyı vereceğine inanıyorum."
Hibya Haber Ajansı
© Copyright 2025 osmaniyeajans.com.tr Tüm Hakları Saklıdır.
Web sitemiz Hibya Haber Ajansı Abonesidir.